Çelişkili hayatı ailesinin yapısında başlar… Çevreyle bir türlü uyum sağlayamaz… Annesinden de uzaktadır… Küçük yaştan itibaren içe kapanır…
Çıtkırıldım bedenin taşıdığı ağır bir ruh… Ve ömür boyu sürecek bir dava… Yargıç ise babası…Tedirgin ruhunu zorlayan doymak bilmez bir tecessüs… Varlık ardı arkası kesilmeyen okumalarla ifadesini bulur…
Fakat;
Liseden sonra kimya okumak ister… Üniversiteye kaydolur… İki hafta içinde bu tutkusu ona baygınlık verir… Okulu bırakır… Babasının zoruyla hukuk okumaya başlar… Fakat o da nafile… Yarım dönem sonra onu da bırakıp Alman edebiyatı bölümüne geçer… Amansız bir ızdırap… Bu da kesmez bu azgın tecessüsü… Kararsızlıklar onu zorlar… Ve nihayet hukuğa geri döner… Sebat eder… Okulu bitirir.
1906 yılında sigorta şirketinde işe başlar… Yabancılaşma burada gittikçe derin bir yarılmaya sebep olur…
***
K., o saçma sapan hareketliliğini bir türlü denetleyemeyen memur Kaminer’e içinden lanetler okuyarak başıyla onayladı.
“Zaten yapmamız gereken bir şeyi size yasaklamak, yokluğumda odama girmeyiniz demek doğrusu bana garip geliyor!” dedi bayan Bürstner.
“Fotograflarınızı benim ellediğimi size açıklamıştım, Bayan Bürstner” dedi K gidip kendisi de bakarak. “Amam madem ki inanmıyorsunuz, soruşturma kurulunun yanında üç banka memurunu da getirdiğini, bunlardan birinin bu fotografları karıştırma cesaretini gösterdiğini size itiraf etmeliyim. İlk fırsatta işine son verdireceğim.” Genç kızın sorgulayan gözlerinde kocaman kocaman açtığını görünce de “Evet, Bayan, buruya bir soruşturma kurulu geldi,” diye ekledi. “Sizin için mi?” diye sordu Bayan Bürstner. “Evet” diyerek yanıtladı K. “Olamaz!” diye haykırdı genç kız gülerek. “Oldu işte” dedi K. “Suçsuz olduğuna inandınız mı?” “Suçsuz mu” dedi genç kız. “Ağır sonuçlara yol açabilecek bir değerlendirmede bulunmak istemem, üstelik sizi tanımıyorum. Yine de, birinin peşine hemen bir soruşturma kurulu takılmışsa, ciddi bir suç söz konusu olmalı gibi geliyor bana, hem serbest olduğunuza göre –çünkü sakin halinizden cezaevinden kaçmamış olduğunuz izlenimi ediniyorum- çok da büyük bir suç ilmediniz herhalde.” diye cevap verdi Bayan Bürstner.
***
Yarılmadan kurtulmak için dünya seyahatine kaçmak ister… Baba buna da engel olur… Dayısının fabrikasına gider… Bu sefer fabrika iflas eder… Yine sigorta işine döner…
Bu sefer işe girdiği sigorta şirketi yavaş işlemektedir… Yazmaya, düşünmeye çok vakti vardır… Evinden uzaklaşır… İki kez nişanlanacağı Felice Bauer ile tanışır bu sayede…
30 yaşında hala 15 gösteren, sessiz ve vejetaryen oğlu ile hiç gurur duymayan baba kendisini takip etmektedir lakin…
Değişim kitabını yazar… Babası tarafından öldürülmek istenen Gregor Samsa’yı anlatır kitapta. Gregor Samsa böceğe dönüşmüştür…
1914’te Dava’yı yazmaya başlar… Bu kitabın hikayesinin zamanı 11 yıldır… eleştirdiği sistem midir, yoksa babası mı?
1917 yılında tüberküloz teşhisi konulur… Onu takip edecek ikinci hastalık da budur işte…
1919 yılında babasıyla hesaplaşmaya kalkar… Otobiyografik bir çalışmadır bu kitap…
1923’te “Şah” (Das Schloss) üzerinde çalışmak için Berlin’e gider. Yaşamının son yıllarını Dora Dymant ile mutlu geçirir. Fakat romanını tamamlayamaz.
3 Haziran 1924’te Viyana’da ölür.
Dava kapınmış mıdır?
Öldükten sonra editörler tarafından toplanan yazılardan oluşturulmuş eserlerine bakarsanız bu sorunun cevabı yok gibidir.
Dava arafta devam etmektedir belki de.
